Çaresiz bırakıp gittin
Beni böyle heder ettin
Zülüm oldu her anım
Bağrıma bir kurşun sıkıpta.
Sen bana zehir oldun
Sen bana zülüm oldun
Sen bana keder oldun
Sen bana
Kaderim der susarım
bağrıma taş başarım
Zulüm oldu ger anım
Aşkından kan kusarım
Sen bana zehir oldun
Sen bana zülüm oldun
Sen bana keder oldun
Sen bana.
ŞİİR
Bu nemli toprak
Milyar yıldan kendine miras kalan
boyun borcu gebeliğine hazırlanan…
Hani, sen geçerken gölgeni tanrı belleyip, ona dua eden.
Gölgenden bile, çaresiz, seni dileyen.
Hani, terk edilmemeye yemin etmiş bir sevgili gibi sımsıkı sarılan ayak izlerine,
Bu nemli toprak işte bahara kalmaz
Sadece “Sen” açmaya hüküm giymiş tohumlarımla yeşillenir yine.
Ben yine ardımdaki dost kışı özler olurum
Herkes mutluluğunu kuytularda yaşıyor diye
Her şey yenilenirken bir ben eski,
Bir ben eksik kaldım diye belki de
Kimseye görünmeden geçerim en yaşanası zamanları
Arkamı dönerim güneşe,
Çocuk gibi küserim sensiz olup biten her şeye
Dışarıda insanlık,
Çıkarken yeniden dünyayı keşfe
Ve dünya,
Diş bilerken her bahar o büyük kaşiflere
İnandırır yine herkesi zaman
Bir diğerinin ölümsüzlüğüne
Birikir kendimizden kaçtıklarımız usul usul
Tükenirken hayat, başka hayatların menzilinde
-Ben tükenmiyorum sevgili,
Sen durdukça yeryüzünde
Üst üste yığılır gazete manşetleri
Dışarıda insansızlık, insanlığa kıyarken.
Benim içimdeyse
hep bir yığın sen…
Söz & Müzik : Seydi
Şiir: Aziz Şaraldı